Anksiyete bozuklukları ile alkol ve madde kullanımı arasındaki ilişki her zaman dikkat çekmiştir.”Panik Bozukluk” ‘’ Panik Atak ”larla giden ve kişide çoğunlukla ciddi ölüm yada kontrolü yitirme korkularının eşlik ettiği bir durumdur.
Çok ağır anksiyete krizleri yaşayan panik bozukluklu hastalar, bu panik atakları yaşamamak için her çareye baş vurabilirler. Bu çarelerden biri de alkoldür.
Kişi eğer alkol alan birisiyse miktarını artırabilir. Kullanmıyorsa başlayabilir. Bu başlama;arkadaşların,bazende psikiyatri dışı bir hekimin ‘’her akşam bir duble viski iç hiçbir şeyin kalmaz” önerileriyle olabilmektedir. Bu bir duble iki-üç duble derken 1-2 şişeyi bulabilmektedir. Hatta birçok panik hastası paniklerini önlemek için alkol alarak dışarıya çıkmakta ve yanında sürekli alkol taşımaktadır. Muayenehanelerimize, polikliniklerimize yanında alkolle gelen onlarca hasta olmuştur…
Pek tabiiki, alkolün anksiyete giderici ve agorafobiyi baskılayıcı etkisi öğrenildikçe kullanımı sürmektedir.Bağımlılığa yatkınlık söz konusuysa, kişi Panik Bozukluk yanı sıra ;Alkol Kötüye Kullanımı, Alkol Bağımlılığı gibi ikinci bir tanı alabilmekte ve tedavide zorluklar yaşanabilmektedir.
Diğer yandan,alkol kullanımının yol açtığı panik atak ve panik bozukluk da görülebilmektedir(.DSM.IV.S.185) Ayrıca alkolün SSS depresanı olması nedeniyle akut entoksi kasyonda panik ender görülür.Ancak kesilme sendromunun belirtilerinin tümü 4 üncü 5 inci günde kaybolmayabilir.Anksiyete ve bazı belirtiler aylarca kalabilir.Hastada irritabilite ,huzursuzluk,hipervantilasyon ve uykusuzluk,taşikardi gibi panikte de görülen belirtiler olabilir.
Alkol ve panik bozukluğun eş zamanlı beraber görülmeside olasıdır.Fakat hangi bozukluğun önce başladığı konusunda tartışmalar vardır.
Bazı çalışmalarda anksiyete problemlerinin alkolle ilgili problemlerden önce başladığı bilinmektedir.yaklaşık on yıllık bir evveliyattan söz edilmektedir.
Alkol kötüye kullanımı ve bağımlılığı panik bozukluğu olan bireylerde en sık görülen sorunlardan biridir.
Panik bozukluk tanılı (Agorafobi olmaksızın) kişilerde hayat boyu alkol kullanımı,bağımlılığının yaygınlığı %20.4;agorafobiklerde %12.3,panik ataklarla birlikte agorafobik bireylerde %31.5 olarak tesbit edilmiştir.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi,Dünya Sağlık Örgütü İşbirliği Merkezinin 1997 de İstanbul da yaptıkları;”Panik Bozukluğu,yaygınlık,eştanılı durmlar ve
yetiyitimi”isimli çalışma kitapçığında;panik bozukluğu olan hastalarda alkol kullanımı %15.8 olarak bulmuştur.(Tükel 1992)
Alkol bağımlısı bireylerde yapılan bir çalışmada da;panik bozukluk %6 ,agorafobi %9 olarak saptanmıştır.
Alkol kötüye kullanımı ve bağımlılığı,tanılı bireylerde panik bozukluğu,her iki bozukluğun genel nüfustaki yaygınlık oranları bazılarında beklenenden daha sıktır.
Bildirilmiş bazı çalışmalarda,panik bozukluğu ve agorafobiklerin yakınlarında alkolizm oranı normal popülasyona göre yüksek bulunmuştur.Bir araştırmada alkoliklerin aile hikayeleri alınmış ve %19 unda nörosirkülatuvar asteni(effort sendromu) saptanmıştır.Normal kontrol grubunda bu %4 civarında bulunmuştur.Anksiyete bozukluğu olanların erkek kardeşlerinde bu oran %5 iken kontrol grubunda %1 olarak saptanmıştır.
Neticede hangi bozukluk önce başlarsa başlasın, yada eş zamanlı olsun; alkolün, panik bozukluk tablosunda komplike bir durum yaratığı bilinmektedir. Tedavide çok dikkatli ve hassas davranmak gerekmektedir.Bazı hastalar daha başlangıçta “Dr. Bey sakın bana alkolü bırak demeyin..”diye pazarlığa otururlar.Bu hastaları tedaviden kaçırmamak için alkolle beraber kullanılabilecek SSRI grubu bir ilaç seçilebilir. İyi bir iletişim kurulup güven kazanıldıktan vede hastanın anksiyetesi azalmaya başlayınca alkolle’de mücadele edilebilir. Hastaların bir kısmı alkolden nefret ederek, fakat “korkularını azaltıp” dışarıya rahat çıkabildikleri için kullandıklarını söylerler. Bunlara güven verdikten sonra daha kolay alkolden uzaklaşabilmektedirler. Burda esas güçlük Alkol bağımlılığının varlığıdır.Kişinin tıbbi durumu, başvuru biçimi, tedaviye motivasyonu hasta yakınlarının yaklaşımı gibi parametreler tedavide önemlidir.
KAYNAKLAR
1-Amerika Psikiyatri Birliği,DSM-IV tanı ölçütleri,4 üncü baskı.Amerika Psikiyatri BirliğiWashington DC 1994 de çeviren Köroğlu E,Hekimler Yayın Birliği,Ankara 1994.
2-Bayraktar Erhan,”Hoşcakal Panik” Gendaş yayınevi İstanbul.2002
3-Cox Bj ,Nurton GR,Swinsan RP.et al:Substance.abuse and panic related anxiety-a critical review Behav res ter 28/5 :385-93 1990
4-Gökalp Peykan G ve arkadaşları;”Panik Bozukluğu Yaygınlık,eştanılı durumlar ve yetiyitimi”Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi,Dünya Sağlık Örgütü İşbirliği Merkezi-İstanbul 1997.
5-Güleç Cengiz ve R.Ertuğrul ‘’Psikiyatri Temel Kitabı cilt-1
Hekimler Yayın Birliği Ankara-1997
6-Işık Erdal ‘’Nevrozlar” Baskı Kent Matbaa,Ankara-1996
7-Köroğlu Ertuğrul ‘’Anksiyete monograflan serisi”6-8Hekimler Yayın Birliği Ankara-1995
8-Kushver MG sher KS, Beitman DB; The relation between alcohol problems and anxiety disords.AM J Psychiatry 147:685-645,1990
9-Roth M. Noyes R, Grahan D et al: Handbook of anxiety,volt Biological, Clinical and,altural perspectives,Elsevier science publishers,Amsterdam 1998
10-Schucket marc A,”Alkol ve Madde kötüye kullanımı” Saray Medikal Yayıncılık.İzmir-1993(Çeviren Dr.Kutlu Kanberoğlu)
Dr. Nihat KAYA
Psikiyatri Uzmanı